top of page

Finansal Oranlar - Yatırıma Başlangıç Rehberi (6)

Güncelleme tarihi: 11 Nis 2022


Yatırıma Başlangıç Rehberi

Hisse senedi yatırımında en yaygın ve geçerli tavsiye, hisselerini satın almadan önce şirketin temellerini bilmektir. Bu, şirketin finansal ölçütlerine bakarak şirketin ödeyeceğiniz paraya değip değmediğini değerlendirmenin tavsiye edildiği anlamına gelir. Pek çok finansal tabloyu detaylı incelemek çoğu insan için külfetli bir iş olduğundan, finans uzmanları tablolarda verilen bilgileri özetlemek için çeşitli finansal oranlara bakarlar. Burada, değerlendirmeye alacağınız işletmeyi daha iyi anlamanıza yardımcı olacak en popüler ve kullanımı yaygın temel finansal oran başlıklarından bahsedeceğim. Öncelikle,


“Finansal Oran” nedir?


Finansal oran, bir şirketin finansal tablolarından bir sayı almak ve onu bir diğerine bölmek anlamına gelir. Sonuç, sayılar arasındaki ilişkiyi ölçüp onları anlamlandırmanızı sağlar. Örneğin, bir hisse senedi 10 Türk Lirası olabilir, ancak bu şirketin satın almak için cazip olup olmadığı konusunda pek bir şey ifade etmez. Ayrıca, bir hisse fiyatının düşük veya yüksek olması, hiçbir zaman iyi ya da kötü bir değere sahip olup olmadığını göstermez. Bu iki nedenden dolayı, rasyolar hisse senedinin arkasındaki işletmeyi değerlendirmek için çok önemlidir.


Finansal oran türlerini anlamak için varsayımsal bir şirket ACME hakkında konuşalım. ACME’yi analiz etmek için 5 farklı finansal oran türümüz var.


Peki nedir bu 5 finansal oran türü?


  • Verimlilik Oranları: Diyelim ki ACME operasyonel ve aktif olarak iş hayatında. Neredeyse her zaman varlıkları, envanteri, öz sermayesi ve alacakları (müşterilerinden gelecek ödemeler) vardır. ACME’nin yukarıda belirtilen kaynaklarını ne kadar iyi kullandığı, yatırımcıyı aynı sektör veya sektördeki diğer işletmelerle karşılaştırdığınızda iş performansını değerlendirmenin anahtarıdır. Yani, faaliyet oranları olarak da bilinen verimlilik oranları, bir şirketin varlıklarını ve kaynaklarını ne kadar iyi kullandığını ölçmek için kullanılır.


  • Kârlılık (Performans) Oranları: ACME kar amacı güden bir şirket olduğu için gerçekleştirdiği faaliyetlerden ne kadar para kazandığı en önemli konudur. Ayrıca, kâr miktarından daha önemli bir soru, yatırım ve harcamalarına göre ne kadar para kazandığıdır. Karlılık oranlarının işe yaradığı yer burasıdır. Karlılık oranları, bir şirketin, bilanço varlıklarına, işletme maliyetlerine ve öz sermayeye göre gelir üretme kabiliyetini ölçer. Spekülatif hisse senetlerine baktığınızda karlılık oranlarını bulmak çok zor olabilir. Birçok spekülatif şirket henüz kârlı operasyonlar gerçekleştirmez.


  • Likidite Oranları: ACME şirketimiz, diğer tüm işletmeler gibi büyümek istiyor ve büyümek için şirketin sermayeye ihtiyacı var. Sermaye bulmanın iki yolu vardır: birincisi, ACME, gelirler, tasarruflar ve diğer finansal birikim türleri gibi dahili kaynaklarını kullanabilir; iki, ACME, kredi veren kurumlardan borç alarak veya hisse satarak sermayeyi dışarıdan sağlayabilir. ACME ilk yaklaşımı kullanmak istiyorsa, yatırımcı olarak siz likidite oranlarını göz önünde bulundurmalısınız. O zaman likidite oranları, bir firmanın dış sermaye aramadan, mevcut borç yükümlülüklerini ödeme kabiliyetini anlamak için kullanılan önemli bir finansal oranlar türüdür. Firmanın kısa vadeli borçlarını karşılayacak kadar nakit akışı ya da varlığı yoksa bir süre sonra sorunlarla karşılaşacaktır.


  • Kaldıraç Oranları: ACME, diğer birçok işletme gibi, muhtemelen bilançosunda biraz borç bulundurur. Borç, akıllıca kullanılırsa ve uygun şekilde finanse edilirse, genellikle işletmeler için iyi bir büyüme desteğidir. Bu nedenle, ACME'nin sağlıklı borç seviyelerine sahip olup olmadığını öğrenmek için yatırımcı olarak siz kaldıraç oranlarını kullanabilirsiniz. Kaldıraç oranları, borçtan gelen sermaye miktarını ya da sahip olunan borcu ödeyebilme gücünü ölçer. Başka bir deyişle, bir şirketin borç seviyelerini değerlendirmek için finansal kaldıraç oranları kullanılır. Bunlar, firmanın faaliyetlerini sürdürmek için ne kadar borca bağlı olduğuna ve yükümlülüklerini geri ödeme kapasitesinin ne denli yüksek olduğuna bakan bazı hesaplamalardan oluşur.


  • Piyasa Çarpan Oranları: ACME'nin genel bir finansal resmini ve para kazanma ve yönetme becerisini gördükten sonra, ona yatırım yapmaya karar verdiniz. Bununla birlikte, bu noktaya kadar önemli bir bilgiyi isteyerek dışarıda bıraktım. ACME'nin değeri ve fiyatı nedir? Bu henüz yanıtlanmadı, çünkü şimdiye kadar fiyat etiketine değil, yalnızca işletmeye baktık. Bu nedenle, işletmeye değer vermek veya fiyatının uygun olup olmadığını anlamak için değerleme oranlarına bakmamız gerekir. Diğer bir deyişle, piyasa çarpan oranları, bir şirketin hisse senedinin fiyatını değerlendirmek için kullanılır. Hisse senedinin mevcut seviyelerde iyi bir alım imkanı sağlayıp sağlamadığına dair bir resim sunarlar. Yatırım yaptığınız her bir lira için ne kadar nakit, işletme sermayesi, nakit akışı, borç veya kazanç elde etmiş olduğunuzu görürsünüz. Bir şirket harika olabilir, ancak fiyat, yatırımın en önemli olaylarından biridir. Hak etmeyen işletmeler için asla primli fiyatlar ödemeyin.


Finansal oranlar nedir?

Bu oranları pratikte nasıl kullanırım?


Oranlar size şirketleri kıyaslamanız için basit bir yol sunar. Ayrıca, belirli bir şirketin zaman içinde nasıl performans gösterdiğini izlemenize izin verir. Ancak seçimlerinizi hiç bir zaman tek bir orana dayandırmayın. Bir işletmenin mevcut mali durumunu veya bir işletmenin temel yapısına kıyasla hisse senedi fiyatını anlamak için yukarıda bahsedilen oranların hepsini veya birçoğunu kullanabilirsiniz.


Finfree, araştırdığınız şirketin mevcut durumunu anlamanız için size 50'den fazla finansal oran sunar. Ayrıca, oranlarına göre şirketleri bulmak için yalın filtreler sağlar. Bu nedenle Finfree sayesinde arkalarındaki Matematik hakkında endişelenmenize gerek kalmadan kolaylıkla yatırım kararlarınızı verebilirsiniz.


Tüm yatırımcılara çok önemli bir hatırlatma!


Finansal oranlar hem matematiksel hem de mantıksal olarak görecelidir. Çünkü farklı sektörlerdeki şirketleri karşılaştırırsınız, herhangi bir bağlam olmaksızın bazılarının ucuz, bazılarının da pahalı göründüğünü hemen anlayacaksınız. Örneğin, içinde bulundukları sektörün doğası gereği teknoloji şirketleri diğer şirketlerden daha fazla büyüme alanına sahiptir ve bu nedenle genellikle daha kötü gözüken oranlara sahiptirler. Bu, pazarın geri kalanından daha cömert fiyatlandıkları anlamına gelir. Nitekim, insanlar sadece daha fazla büyüme potansiyeli için hisseye daha fazla ödeme yapmaya isteklidir.


Sonuç olarak, iki alakasız firmayı birbiriyle karşılaştırmak yerine, ekonominin aynı veya benzer sektörlerinde faaliyet gösteren firmaların oranlarını karşılaştırmanızı ve yorumlarınızı bu kıyasa göre yapmanızı tavsiye ederim. Ayrıca, kısıtlı sayıda orana bakarak yapılan çıkarımların, analiz derinliğini azaltacağı gerçeğini aklımızın bir köşesinde her zaman bulundurmak gerekir.






bottom of page