Borsada yatırım yapmak aynı alışverişe çıkmak gibidir. Önce ihtiyaçlarınızı ve stilinizi belirlersiniz daha sonra pazara çıkıp ürünleri ve modelleri birbirleriyle kıyaslayıp size uygun olanı seçersiniz.
Yatırım yapmak kulağa alışveriş yapmaktan daha zor gelse de hisse yaklaşımının temellerini öğrendikten sonra nereye bakmanız gerektiğini biliyor olacaksınız.
Potansiyel bir hisse yatırımı yaparken göz önünde bulundurmanız gereken 3 adım:
1-) Alışverişten Önce Plan Yapın
Yatırımlarınız hedeflerinizi desteklemelidir. Yazlık alışverişe çıktığınızda mont almazsınız değil mi? Tıpkı giyim alışverişinde olduğu gibi borsada da alım- satım yapmadan önce ne almak istediğinizi bilmelisiniz. Planınız sizin ne kadar risk alabileceğinizi ya da bir hisseyi kaç yıl tutacağınızı belirler.
Ay sonu paraya ihtiyacınız varken hisse senedi almak çok mantıklı bir seçim değildir. Ancak çocuklarınızın üniversite ya da evlilik masrafları için uzun vadede büyüme şirketlerinin hisselerini toplamak mantıklıdır. İyi Şirketlerin hisseleri 10 yıl gibi uzun süreler tutmak kaybetme riskini çok azaltacaktır.
Ne kadar risk alabileceğinize karar verdikten sonra portföyünüzü inşa edebilirsiniz. Riski yüksek olan küçük şirketler görece daha fazla kazandırma potansiyeline sahipken büyük ve oturmuş şirketler daha güvenlidir. Birçok yatırımcı hisse senedi risklerini dengelemek için portföylerinde, tahviller gibi tipik olarak daha düşük getirili yatırımların bir kısmına yer açarlar.
2-) Hisselerin Farklarını Bilin
Bir hisseye baktığınızda onun piyasa değerini, hangi sektörde faaliyet gösterdiğini ve onu neyin çekici kıldığını düşünmelisiniz. Şirket temettü ödüyor mu? Büyüme potansiyeline sahip mi?
Hisseleri kategorilendirmek için kullanabileceğiniz 5 filtre:
Boyut:
Şirket büyüklüğü birçok yatırımcı için önemlidir. Yukarıda da bahsettiğim gibi küçük şirketler büyük risk ve kazanç potansiyeli sunarken. Büyük şirketler ise güven verir.
BIST30 Endeksinde Borsamızdaki en büyük 30 şirketi BIST100 endeksinde ise en büyük 100 şirketi görebilirsiniz. Finfree’nin gezinme sekmesinde “En büyükler” ve “En hareketliler” gibi kategorilerin altında ya da sektörlere ayrılmış olarak şirketleri bulabilirsiniz.
Sektör:
Tüm işletmeleri içinde bulundukları endüstri türüne göre ayırırsanız sektörleri elde edersiniz. Örneğin, bankalar finans sektörünün bir parçasıdır, internet şirketleri bilgi teknolojisi veya iletişim hizmetleri olarak kabul edilir, ilaç üreticileri sağlık hizmetleri sektöründedir, çocuk bezi üreticileri tüketici temel ürünlerine bir örnektir ve benzeri.
Finfree’de sektörleri 24 koleksiyonda inceliyoruz. Hisseleri sektör bazında incelemek onları benzerleriyle kıyaslamak için iyi bir yoldur. Ayrıca portföyünüzde denge sağlamak için farklı sektörlerden hisseler bulundurmak akıllıca bir seçim olacaktır.
Tarz:
Tarz şirketten ziyade yatırımcıyla ilgili bir kavramdır. Yatırım tarzınız stratejinizi neye göre oluşturduğunuza bağlıdır. Bir “Büyüme Yatırımcısı” hızla büyüyen şirketleri arama eğilimindedir. Bu arada, "değer yatırımcıları" düşük fiyatlı olduğunu düşündükleri şirketleri arma eğilimindedirler. Her iki yatırım tarzının da kendine has yararları ve riskleri vardır, bu yüzden birçok yatırımcı değer yatırımı ve büyüme yatırımını beraber kullanarak portföylerini dengeler.
Temettü:
Bir hissedar olarak yatırımınızdan 2 şekilde faydalanabilirsiniz. Hisseyi ödediğinizden fazla fiyata satarak kazanç elde edersiniz ya da şirketin ettiği kârın bir kısmını temettü alırsınız. Tüm şirketler temettü ödemez. Yüksek oranda temettü ödeyen şirketler genellikle büyümesi yavaş olan dev şirketlerdir. Temettü veren şirketlerin son 10 yılda temettü dağıtıp dağıtmadığı ve dağıttıkları temettünün miktarı kontrol edilmelidir. Temettü maaşınız dışında ek bir gelir oluşturur bunu tekrar yatırım yapmak için kullanarak bileşik getiriden faydalanabilirsiniz.
3-) Şirketleri İrdeleyin
Bir yatırımcı olarak siz, hissesini aldığınız şirkete ortak olursunuz. Bir şirketten beklentiniz ise basittir.
· Kârlı Olması
· İyi Yönetilmesi
· Uygun Fiyatlı Olması
Peki bir şirketin size uygun olup olmadığını nasıl anlarsınız? Finansallarına bakarak. Yatırımcılar şirketleri değerlemek için birçok orandan yararlanır. Finfree’de tüm finansal oranları 10 yıllık hesaplanmış olarak derledik. Böylece kendiniz hesaplama yapmak zorunda kalmadan hisseleri kolayca araştırabilirsiniz.
Araştırma yaparken bakmanız gereken bazı noktalar:
Şirket büyüyor mu? Gelirlerini kontrol et.
Gelir, bir şirketin mal ve hizmet satışlarından elde ettiği toplam para miktarıdır. Bir yıldan diğerine artarsa, bu genellikle bir büyüme işaretidir. Daha da iyi bir işaret, bir şirketin toplam geliri eksi giderleri olan net geliri arttırmasıdır.
Şirket ne kadar kazanıyor? Hisse başına kârı hesaplayın.
Hisse başına kâr, şirketinin kârının hisse senetleri sayısına bölünmesi ile bulunur. Eğer şirketin hisse başına karlılığı artıyorsa ya da yüksekse bu genellikle hissenin durumumun iyi olduğunu ve yatırımcılar için bir fırsat olduğunu gösterir.
Hissenin Volatilitesi ne durumda?
Bir hisse senedini seçmeden önce, ne satın aldığınızı bilmek için hissenin ne kadar değişken olma eğiliminde olduğuna dair bir fikir edinmeniz faydalı olabilir. Beta adı verilen bir metrik, hisse senedinin oynaklığının sayısal bir derecelendirmesidir. Beta, bir hisse senedinin dalgalanmalarını piyasanın daha geniş hareketleriyle karşılaştırır ve bu hisse senedinin piyasa hareketine ne kadar duyarlı olduğunu gösterir. Bir hisse senedi veya işlem gören başka bir yatırım ne kadar değişkense, betası o kadar yüksek olma eğilimindedir - Ne kadar az hareketli olursa, beta o kadar düşük olma eğilimindedir. Bazı finans teorilerine göre daha düşük beta'lara sahip yatırımların genellikle daha az riskli olduğu düşünülür.
İyi bir anlaşma mı? Özsermaye Kârlılık Oranı size yardımcı olabilir.
Herkes yaptığı anlaşmanın iyi olup olmadığını anlamak ister. Bir şirketin öz sermayeyi kâra ne kadar iyi dönüştürdüğünün bir ölçüsü olan öz sermaye kârlılığı (ROE), bunu anlamanıza yardımcı olabilir. Öz sermaye karlılığı oranı, net gelirin özkaynaklara bölünmesiyle elde edilir. Bir şirketin hissedarların şirkete yatırım yaptığı dolar başına değer başına ne kadar kârlılık kazandığını gösterir. Bir şirketin ROE'sini değerlendirirken, onu benzer şirketlerle, yani aynı sektördeki ve karşılaştırılabilir büyüklükteki şirketlerle karşılaştırmak önemlidir. Kârlılığın artıp artmadığını veya kötüye gittiğini görmek için bir şirketin en son ROE'sini önceki yıllardaki ROE'siyle karşılaştırmak da yararlı olabilir.
Örnek olarak, Finansalözgür adlı bir şirketin geçen yıl %10 öz sermaye getirisi elde ettiğini ve hissedarlarının sahip olduğu her bir lira için 10 kuruş kâr elde ettiğini varsayalım. Bunun iyi mi kötü mü olduğunu anlamaya yardımcı olmak için ROE'sini sektöründeki diğer şirketlerle ve önceki yıllardaki Finansalözgür’ün ROE'siyle karşılaştırabilirsiniz.
Daha detaylı eğitim için Finfree'yi indirebilir, Yatırımcı eğitimi bölümüyle sen de kendini geliştirebilirsin.